Çok özledm seni
gözlerimin kuru kalmayı özlediği gibi...
ellerimin ellerinin sıcaklığıyla terlemesini,
kalbimin hızlı hızlı çarpmasını,
soluğumun kesilmesini, nefesimin nefesine karışmasını,
gözlerinin derinliklerinde kaybolmayı,
kulağına sözcükler fısıldamayı,
tanrılardan ve meleklerden aşkımızı çalmayı;
özledim...
sonbaharda yapraksız kalan ağacın çiçeklerini özlemesi gibi;
özledim seni.
Kışın baharı beklemesi gibi,
sabırsızlıkla bekliyorum gelecek günleri,
bizim günlerimizi...
kar yağarken ışıkları kapatıp,
sokak lambasını izlediğimde,
yanlızlığımızı ve gecenin asaletini hissettiğim gibi:
anlıyorum seni ne çok sevdiğimi;
ansızın hayatıma giren,
sarsıcı ve farklı hissettiren,
içimdeki seni...
ve düşlüyorum;
bizim olacak o günleri.
içimi ısıtan şey,
şu içtiğim nar çayı mı,
yoksa aklımdaki adın mı, kalbimdeki sevgin mi,
bilmem...
ama tek bildiğim;
seninle varım artık ben...
31 Ağustos 2010 Salı
Kelebek Misali
Doya doya bak bahçedeki çiçeğe,
Kelebek misali ömür, bir günlük.
Sabah varsın, akşam yok...
Kim ise sevdiğin
Esingeme ondan iki kelimeyi
"Seni Seviyorum!" de.
Kim ise küs olduğun
Geç olmadan özür dile
Dostlarını kaybetme.
Mutlu olmak için varsa bir sebebin
Kullan onu bugün
Belki de bunlar,
Son saniyelerin
ve her gün yeni bir hayatsa
bir kelebek için
Hayat bir gün
O da bugün!
Kelebek misali ömür, bir günlük.
Sabah varsın, akşam yok...
Kim ise sevdiğin
Esingeme ondan iki kelimeyi
"Seni Seviyorum!" de.
Kim ise küs olduğun
Geç olmadan özür dile
Dostlarını kaybetme.
Mutlu olmak için varsa bir sebebin
Kullan onu bugün
Belki de bunlar,
Son saniyelerin
ve her gün yeni bir hayatsa
bir kelebek için
Hayat bir gün
O da bugün!
Her Şey Yalan
Aşk, meşk hepsi yalan
Kazanmak yalan
Başarmak yalan
Mutluluk yalan
Huzur yalan
Hayat baştan kaybedilmiş bir savaşsa
Güzel günler de hayal olduysa
Yine dört bir yanı siyah kapladıysa
Işık var şu hayat denen mağaranın ucunda
Tabi güzelse kafan.
Kazanmak yalan
Başarmak yalan
Mutluluk yalan
Huzur yalan
Hayat baştan kaybedilmiş bir savaşsa
Güzel günler de hayal olduysa
Yine dört bir yanı siyah kapladıysa
Işık var şu hayat denen mağaranın ucunda
Tabi güzelse kafan.
Aynadaki Hüzün
Aynaya gülümseyen yüzün
Daha dün ışıldarken
Neden birden
Dalından koparılmış bir gül gibi
Soluverdi usulca?
Neden küstün sen de hayata?
Neden bağırıyorsun insanlara?
Neden akıyor yaşlar gözlerinden?
Nerede senin mutlu yarınların?
Nerede geleceğin
ve geleceğe dair umutların?
Kim üzdü seni?
Kim çaldı yarınlarını senden?
Nerede hapsoldu tutundukların?
Tüm bildiklerini evde unut
bugün sokağa çıkarken
Sabahın altısında ya da gecenin onunda
Gökyüzünün karanlık olduğu,
Yıldızların parladığı bir anda
Umut ışığın ol,
Bağla kendini bu acımasız hayata.
Demesi kolay değil mi?
Peki yapması?
işte zor olan da o?
Yarınlar güzel olacak
Sen hiç merak etme.
Dün de böyle demişlerdi; ama
Bugün de dünün yarını değil mi?
Daha dün ışıldarken
Neden birden
Dalından koparılmış bir gül gibi
Soluverdi usulca?
Neden küstün sen de hayata?
Neden bağırıyorsun insanlara?
Neden akıyor yaşlar gözlerinden?
Nerede senin mutlu yarınların?
Nerede geleceğin
ve geleceğe dair umutların?
Kim üzdü seni?
Kim çaldı yarınlarını senden?
Nerede hapsoldu tutundukların?
Tüm bildiklerini evde unut
bugün sokağa çıkarken
Sabahın altısında ya da gecenin onunda
Gökyüzünün karanlık olduğu,
Yıldızların parladığı bir anda
Umut ışığın ol,
Bağla kendini bu acımasız hayata.
Demesi kolay değil mi?
Peki yapması?
işte zor olan da o?
Yarınlar güzel olacak
Sen hiç merak etme.
Dün de böyle demişlerdi; ama
Bugün de dünün yarını değil mi?
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)