31 Ağustos 2010 Salı

Özledim Seni

Çok özledm seni
gözlerimin kuru kalmayı özlediği gibi...
ellerimin ellerinin sıcaklığıyla terlemesini,
kalbimin hızlı hızlı çarpmasını,
soluğumun kesilmesini, nefesimin nefesine karışmasını,
gözlerinin derinliklerinde kaybolmayı,
kulağına sözcükler fısıldamayı,
tanrılardan ve meleklerden aşkımızı çalmayı;
özledim...

sonbaharda yapraksız kalan ağacın çiçeklerini özlemesi gibi;
özledim seni.

Kışın baharı beklemesi gibi,
sabırsızlıkla bekliyorum gelecek günleri,
bizim günlerimizi...

kar yağarken ışıkları kapatıp,
sokak lambasını izlediğimde,
yanlızlığımızı ve gecenin asaletini hissettiğim gibi:
anlıyorum seni ne çok sevdiğimi;
ansızın hayatıma giren,
sarsıcı ve farklı hissettiren,
içimdeki seni...
ve düşlüyorum;
bizim olacak o günleri.

içimi ısıtan şey,
şu içtiğim nar çayı mı,
yoksa aklımdaki adın mı, kalbimdeki sevgin mi,
bilmem...
ama tek bildiğim;
seninle varım artık ben...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder